Bir Hukukçu Neden Teknolojiyi Takip Etmeli?

Ataer Yarar
Colorful gradient

Teknoloji sürekli olarak gelişiyor ve böylelikle de tüm sektörlerde mevcut akışı domine ederek dijitalleşmenin önünü açıyor. Dijitalleşmenin etkilerinin yoğun bir şekilde hissedildiği hukuk endüstrisi de teknolojiyi kendi formuna uyarlıyor ve içerisinde yeni girişimlerin büyüdüğü görülüyor. Ancak hukuk temelini tarihten ve gelenekselcilikten alırken kendi içinde birtakım spekülasyonu da barındırıyor. Örneğin, teknoloji avukatlık mesleğini men edebilir mi ya da gelecekte hukukun işlevselliği el değiştirebilir mi gibi yeni konu başlıklarının açıldığı ve kuruluşların hukuk departmanlarında önyargıların hakim olduğu görülüyor.

Profesyonel hukukçulardan oluşan ekibimizle bu konuyu tartışırken onedocs perspektifinden bir hukukçu neden teknolojiyi takip etmeli sorusuna yanıt geliştirdik, hukuk ve dijitalleşmeyi yeniden düşündük! 


Hukuk ve dönüşüm algısı
 


Dijitalleşmeyle birlikte şekillenen iş dünyası hukuk sektörünü de değiştiriyor. İş dünyası ve hukuk geçmişten bugüne önemli paydaşlar olarak öne çıkıyor, böylelikle iş dünyasındaki bu değişim hukukla olan ilişkileri de dönüştürüyor. 


Hukuk dünyasındaki dönüşüm; şirketlerin stratejilerinin belirlenmesinde, rekabet ile regülasyonların şekillenmesinde ve mevcut denklemlerin fonksiyonlarının değişmesinde önemli rol oynuyor. Peki bu dönüşümlerde belirgin faktörler nelerdir? Dönüşüm algısını kavrayabilmek için “Neden” sorusunu sormanın önemli olduğunu düşünüyoruz!

Kurumsal hukuk bölümü neden dönüşüyor?

Legal hizmetlerinin maliyetlerinde belirgin bir artış var ve kaliteden ödün vermeden çözümsel kaynakların kullanılması şirketlerin bütçelerinde ağır girdiler yaratıyor. Bu da yeni risk türlerine ve etkilerine açık olmaya neden oluyor. Hukuk dünyasına giriş yapan yeni risk türlerini kavramak ve ona göre aksiyon almak yeni girişimciler, kurumsal ölçeğe sahip tüm birimler için gereklilik talep ediyor.

Öte yandan üstsel teknolojilerinin gelişmesi de bu dönüşümde belirginlik bir sebep olarak görünüyor. Üstsel teknolojiler lineer artışla değil de çok daha büyük adımlarla ilerliyor ve bu da sektörde daha keskin çözümler doğuruyor. Küreselleşmenin de etkisiyle teknoloji değer odaklı yaklaşımlar yaratıyor ve bu yeni çözümler akımlara daha kolay karışabiliyor.

Gartner’ın yayınladığı hukukta teknolojik beklenti eğrisine baktığımızda son zaman dilimi içerisinde hukuk teknolojilerinde inanılmaz bir artış olduğu görülüyor. Zeki sözleşmeler, sözleşme yaşam döngüleri, legal sohbet robotları, veri arşivleyicileri ve blockchain gibi kompakt yapılara sahip çözümler hukuk endüstrisini açıkça yeniden yapılandırıyor.

Hukuktaki dönüşümün sonucu ne olacak?

Gartner’ın yayınladığı “Hukukun Geleceği 2025” adlı raporda “İş modeli değişikliği ve operasyonel haraket yoluyla ilerleyen bir kuruluşu desteklemek için hukuk hızlı olabilmeli, riske uygun rehberlik edebilmeli ve karar desteği sunabilmelidir.” Raporda geçen bu ibare hukuktaki teknolojik evrimin sonucunu özetler niteliğe sahip.

Duyarlı risk yönetimi, dinamik kültür ve esnek yapılılık... Hukuk sektörünün içinden geçtiği bu dönüşümle çok yakında kazanacağı üç temel unsuru sıraladık. Bu üç temek unsurla;

  1. Hukuk, ortaya çıkan yeni risklere öngörü ve stratejik netlik sağlar.
  2. Hukuk, şeffaflık kültürü oluşturarak karar alıcılara güç verir ve hızlılığı destekler.
  3. Hukuk, adaptasyon yapabilme yeteneğine sahip olarak daha kapsayıcı bir çevre inşa
  4. eder.

Kısaca, hukukta yasal işletim modeli değişiyor, değer üretebilme önem kazanıyor, teknoloji ve yetenek stratejisi yapabilme kapasitesi artıyor. Kaynaklama modelleri, ulaştırma ağları ve servis portföyü hukuksal ölçekte üzerine düşünmemiz gereken yeni alanlar oluyor.

"Büyük Soru: Bir hukukçu neden teknolojiyi takip etmeli?" Şimdi yeniden düşünün.

Pandemi öncesinde bile jeopolitik düzenlemeler, teknolojik ve çevresel eğilimler, yaşadığımız zaman diliminde yıkıcı bir etkenin yaşamsal bütünlüğümüze dahil olacağının sinyalini veriyordu. Salgın süreci yeni normal beklentisini tamamen değiştirdi ve mevcut sistemler üzerindeki belirsizliği arttırdı. Bu nedenle, bireyler ve kuruluşlar içinde bulunduğumuz bozulma çağında esneyerek ya da adapte olarak kendilerini kurtaracak. Yeni risklerin türediği ve etkilerinin arttığı bu dönemde sağ kalabilmenin anahtarı hukukla kurumların kendilerini sentezleyebilmede saklı.

Hukuki desteğe duyulan ihtiyaçta değişim sürerken departmanların iş stratejilerindeki verimlilik ölçeğini etkinleştirmesi gerekmektedir. Teknolojiyi daha etkin kullanarak hizmet sağlayacı ağlarında üretkenliği arttırmak, iş büyümesini desteklemek ve aynı zamanda esneyebilme yeteneğine sahip olmak dayanıklı bir hukuk departmanı oluşturmada önemli unsurlar. Bunun sonucunda vardığımız nokta, hukukçular çağın dinamiklerine uygun yol haritaları kullanarak teknolojiyi doğrudan takip etmelidirler. 



Daha fazlası için onedocs Blog’a gidin.

Kaynak 1: https://webinar.hbrturkiye.com/record/hukuk-ve-donusum-perspektifi?lang=tr

Kaynak 2: GARTNER, Future of Legal 2025, https://www.gartner.com/en/legal- compliance/trends/future-of-legal-2025